Şüphesiz günahkârlar, (dünyada) iman edenlere gülüyorlardı. اِنَّ الَّذٖينَ اَجْرَمُوا كَانُوا مِنَ الَّذٖينَ اٰمَنُوا يَضْحَكُونَ 29.
Mü'minler yanlarından geçtiğinde, birbirlerine kaş göz ederek onlarla alay ediyorlardı وَاِذَا مَرُّوا بِهِمْ يَتَغَامَزُونَ 30.
Ailelerine dönerken zevk ve neşe içinde gülüşe gülüşe dönüyorlardı. وَاِذَا انْقَلَبُوا اِلٰى اَهْلِهِمُ انْقَلَبُوا فَكِهٖي 31.
Mü'minleri gördükleri vakit, "Hiç şüphe yok, şunlar sapık kimselerdir" diyorlardı. وَاِذَا رَاَوْهُمْ قَالُوا اِنَّ هٰؤُلَاءِ لَضَالُّونَ 32.
Hâlbuki onlar, mü'minlerin başına bekçi olarak gönderilmemişlerdi وَمَا اُرْسِلُوا عَلَيْهِمْ حَافِظٖينَ 33.
İşte bugün de mü'minler kâfirlere gülerler. فَالْيَوْمَ الَّذٖينَ اٰمَنُوا مِنَ الْكُفَّارِ يَضْحَكُونَ 34.
Koltuklar üzerinde bakacaklar (kendileriyle eğlenen kafirlerin cehenneme nasıl yaslandıklarını seyredecekler). عَلَى الْاَرَائِكِ يَنْظُرُونَ 35. Nasıl, kâfirler yapmakta olduklarının karşılığını buldular mı? هَلْ ثُوِّبَ الْكُفَّارُ مَا كَانُوا يَفْعَلُو
Mutaffifin suresi 29 36..... ..
Allah'ın nurunu ağızlarıyla söndür- mek istiyorlar. Oysa kâfirler hoşlanmasalar da Allah, nurunu tamamlamaktan başka bir şeye razı olmaz. يُرٖيدُونَ اَنْ يُطْفِؤُا نُورَ اللّٰهِ بِاَفْوَاهِهِمْ وَيَاْبَى اللّٰهُ اِلَّا اَنْ يُتِمَّ نُورَهُ وَلَوْ كَرِهَ الْكَافِرُونَ Tevbe suresi 32. ayet
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder